İçeriğe geç

Pamukkale’deki suyu kurtarmanın yolu doğal gaz

Bu yıl kuraklık tehdidini en çok hisseden yerlerden biri Pamukkale oldu. Turizm cennetindeki su son 20 yılda yüzde 65 azaldı. Bunun sebebi, termal sularla termal suyun ısıtmada kullanılması. DENTUROD Başkanı Gazi Murat Şen, doğal gaza dikkat çekti, “Ticari kaygılar nedeniyle 20 yıldır doğal gaz getirilemedi. Pamukkale’nin kurtuluşu doğal gazda” dedi.

Haber Merkezi
Twitter Facebook WhatsApp Telegram
Yayınlanma: 22 Ağustos 2024 - 13:03:12 Güncelleme: 22 Ağustos 2024 - 13:03:13

Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD) Başkanı Gazi Murat Şen, kuraklık tehlikesindeki Pamukkale’ye dikkat çekti. Çünkü Pamukkale’nin suyu son 20 yılda yüzde 65 azaldı. Bunun en büyük sebebi de kaçak sondajlarla otellerin termal su ile ısıtılması. Pamukkale’nin şifalı ve büyülü suyu sadece Pamukkale’nin beyazlamasında değil, otellerin ısıtılmasında da kullanılıyor.


Şen, “bedava ısınma” yönteminin Pamukkale’nin geleceğini kararttığını söylüyor. Ticari kaygıları gerekçe gösteren doğal gaz şirketine de tepki gösteriyor. 20 yıldır kentin dibindeki Pamukkale’ye doğal gaz getirilemediğini vurgulayan Şen, acil önlem alınmasını istiyor.

“SUYUN DEBİSİ HER GEÇEN GÜN DÜŞÜYOR”

Yazılı açıklama yapan Şen’in dikkat çektiği bölümler şöyle:

Son yıllarda Pamukkale Üniversitesinin yapmış olduğu çalışmalarda ve raporlarda belirtildiği üzere Pamukkale termal sularındaki azalmanın 30 yıl öncesine oranla neredeyse %65 boyutlarına vardığı; mevsimsel etkiler de dahil olmak üzere özellikle son on yıl içerisinde maalesef debinin yükseldiği bir dönem/yıl oluşmadığı görülmektedir.

SEBEP: KONTROLSÜZ KAÇAK KULLANIM


Pamukkale Termal suyu debisindeki azalmanın olası nedenleri; çok yakın bir mesafede çıkan ve kimyasal özellikler açısından benzer özellikler taşıyan Karahayıt Termal Bölgesindeki kontrolsüz ve kaçak kullanım; Pamukkale ovasındaki kontrolsüz ve ruhsatsız su kuyularından yapılan tarımsal kullanım; Honaz gibi Pamukkale termal su havzasını besleyen damarlar üzerinde açılmış olabilecek kaçak sondajlar;  Sarayköy havzasında Jeotermal Enerji firmalarınca açılmış derin kuyular, enerji üretimi sonrası kaynak sürdürülebilirliği açısından yapılması gereken reenjeksiyonun çok eksik oranlarda yapılması ve o bölgedeki çok yoğun kulanım gibi nedenler sayılabilir.

“ISITMAK İÇİN ÇOK SU ÇEKİYORLAR”


Yine Pamukkale suyunun azalmasında olası en önemli etkenlerden biri olabilecek Karahayıt termal bölgesindeki kullanım özeline bakıldığında ise; bu bölgedeki “kırmızı” termal suyun hem termal tedavi hem de ısıtma amaçlı kullanıldığı görülmektedir. Karahayıt Bölgesi Jeotermal akışkanın 2023 Ocak – 2024 Haziran ayları arasındaki kullanımı incelendiğinde; yıllık toplam jeotermal su kullanımının yaklaşık %50sinin ısıtma enerjisi amacıyla kullanıldığı çok net görülmektedir. İşin acı tarafı Karahayıt Jeotermal Kaynağı aslında ısıtma için çok da elverişli bir kaynak değildir, çünkü 56 C civarı bir çıkış sıcaklığı bulunmaktadır. Bina ısıtma sistemlerinde bu suyun yeterli olabilmesi; çok miktarda jeotermal su kullanılmasını gerektirmektedir.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÇÖZÜM: DOĞALGAZIN GETİRİLMESİ


Termal suyun ısıtma amacıyla kullanılmasını engellemek, öncelikle Karahayıt Termal Su havzasının ve büyük bir olasılıkla da Pamukkale Termal Su havzasının da korunması açısından kritik bir hedeftir. Bilindiği üzere; Karahayıt ve Pamukkale mahalleleri Özel Çevre Koruma Bölgeleridir ve bu alanda ısıtma amaçlı kömür vb kullanımı yasaktır. Doğalgazın bölgeye getirilmesi, hem jeotermal alanların korunması hem de Pamukkale Travertenleri çevresi hava emisyonlarının alternatif diğer fosil yakıtlara göre çok daha temiz tutulmasını sağlayarak, çok daha sürdürülebilir bir çözüm sunmaktadır. Doğalgaz, daha düşük karbon emisyonu ile çevre dostu bir enerji kaynağıdır ve termal suyun korunmasına olanak tanıyacak alternatif bir ısınma yöntemi sunacaktır.

“TİCARİ KOŞULLAR” GEREKÇESİYLE DOĞAL GAZI GETİRMİYORLAR


Doğalgazın Pamukkale/Karahayıt bölgesine getirilmesi bir tercihten öteye “görev”dir. Denizli’ye 2006 yılında gelen doğalgaz maalesef 20 yıla yakın bir süredir, şehrin dibindeki Dünya Miras Listesindeki alanımız Pamukkale’ye, Denizli şehrindeki doğalgaz dağıtım haklarına sahip “Enerya” şirketi tarafından ticari koşullar öne sürülerek getirilmemektedir. Ama şu da bir gerçektir; Denizli gibi kalabalık bir sanayi şehrinden Enerya şirketi 20 yıldır kazanç sağlamaktadır.

TARİHİ GÖREV


Enerya şirketi ve Ahlatcı Holding’in ticari koşulları öne sürmeden; Kamu ve doğaya olan sorumluluklarını da hızla hatırlaması gerekmektedir. Sonuçta Pamukkale gibi bir Dünya Mirası; Enerya şirketinin sorumlu olduğu bir alandadır; bu Dünya Mirası bölgeyi bizden sonraki nesillere sürdürülebilir bir şekilde bırakmakta da Ahlatcı Holding’e tarihi bir görev düşmektedir.

DOĞAL GAZ SU KULLANIMINI YÜZDE 50 AZALTIR

Doğalgazın gelmesi ile termal su yalnızca turizm ve sağlık amaçlı kullanılacak, ve kullanılan termal su miktarı da hemen aynı yıl %50 azalacaktır. Böylelikle, bölgedeki doğal zenginlik korunarak, turizm potansiyelinin artırılması sağlanabilir. Bu süreç, yalnızca yerel ekonomiyi canlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda ülke çapında örnek alınabilecek bir çevre koruma ve sürdürülebilir turizm modeli oluşturacaktır.

Bu konu Enerya ve Ahlatcı Holding’in tarihe, doğaya ve özellikle Denizli’ye ahde vefa borcudur.

Pamukkale-Karahayıt bölgesine acilen doğalgaz getirilmesi için Denizli Büyükşehir Belediyesine ve kamu kurumlarından gerekli izinlerin alınabilmesi için Denizli Valiliğine de büyük görevler düşmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir