Dr. Gürağaç’tan tuz ve protein uyarısı!
Yanlış beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle böbrek taş hastalığının görülme sıklığı tüm dünyada giderek artış gösteriyor. Türkiye ise böbrek taş hastalığının en sık rastlandığı coğrafi bölgeler arasında yer alıyor. Denipol ve Denipollife Hastaneleri Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ali Gürağaç, taş tekrarını önlemek için yaşam tarzı ve beslenme önerileri konusunda açıklamalarda bulundu.

Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ali Gürağaç, “Böbrek taşı tedavisinde en az mevcut taşı ortadan kaldırmak kadar önemli bir başka konu daha var: tekrar oluşumun önlenmesi. Böbrek taşı öyküsü olan kişilerin günlük alışkanlıklarında yapacağı sürdürülebilir değişikliklerin uzun vadede büyük fark yaratabilir”
“Küçük ama sürekli iyileştirmeler, taş riskini belirgin şekilde azaltıyor”
Dr. Gürağaç, böbrek taşı oluşumunda birçok faktörün bir araya geldiğini belirterek şunları söyledi: “Tedaviden sonra her şey bitmiyor. Taşın tekrar etmesini önlemek için yaşam tarzı değişiklikleri şart. Günlük beslenme ve sıvı tüketiminde yapılan küçük iyileştirmeler bile uzun vadede belirgin bir koruma sağlar.”
En temel ve etkili adımın yeterli su tüketimi olduğunun altını çizen Gürağaç, bu konuda hastalarına net bir mesaj veriyor: “Gün içinde idrarın açık renkli kalmasını sağlayacak kadar su içmek, taş oluşumunu engellemede en güçlü silahtır.”
“Tuz ve proteine dikkat”
Beslenmede bazı öğelerin taş oluşumuna zemin hazırlayabildiğini hatırlatan Dr. Gürağaç, özellikle aşırı tuz ve kontrolsüz hayvansal protein tüketimine dikkat çekiyor: “Hazır ve tuzlu gıdaların fazlalığı, kırmızı et ve sakatat gibi yoğun protein kaynaklarının aşırı tüketimi vücutta taş oluşumunu artırabilir. Bunun yerine taze sebze-meyve ağırlıklı, daha dengeli bir beslenme modelini öneriyoruz.”
“Kalsiyumdan kaçmayın, doğru şekilde tüketin”
Halk arasında yaygın bir yanlışı düzelten Gürağaç, kalsiyumun taş yapıcı olduğuna dair inancın hatalı olduğunu belirtiyor: “Kalsiyum içeren süt, yoğurt, peynir gibi besinler tamamen kesilmemeli. Aksine, dengeli kalsiyum alımı bazı taş türlerinin tekrarını engeller. Önemli olan kontrolsüz takviye almak değil, doğru porsiyonlarla doğal gıdalardan kalsiyum almaktır.”
“Her hastanın taşı farklıdır”
Böbrek taşlarının tür, yapı ve oluşum sebebinin kişiden kişiye değiştiğini vurgulayan Gürağaç, standart listelerin her hastada aynı etkiyi göstermeyebileceğini belirterek uyarıyor: “Her taş aynı değildir. Kiminin oksalatı yüksek olur, kimi ürik asit taşına yatkındır. Bu nedenle beslenme önerileri kişisel risklere göre planlanmalıdır. Hastanın taş analizi, metabolik değerlendirmesi ve yaşam tarzı birlikte ele alınmalı.”
“Kontrol ve takip, korumanın bir parçası”
Son olarak taş hastalarının düzenli kontrolleri ihmal etmemesi gerektiğini belirten Dr. Gürağaç, şunları ekliyor: “Doğru beslenme ve yaşam tarzı kadar, düzenli hekim takibi de tekrar oluşumun önüne geçmek için önemlidir. Her hastaya tek tip liste yerine kişiye özel bir yol haritası çıkarmak, başarıyı artırır.”
Daha önce böbrek taşı geçirmiş olan hastalara, Dr. Ali Gürağaç’ın önerisi net: “Yaşam tarzınızı taş riskine göre şekillendirin, küçük adımların büyük etkisi olduğunu unutmayın.”